0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tüm dünyada milyonlarca iklim aktivisti, Küresel İklim Grevi için sosyal medyadan yaptıkları çağrıyla yaşadıkları şehirlerde bugün bir araya geldi.  Türkiye’nin birçok şehrinde toplanan ve hazırladıkları pankartlarla yürüyüş yapan iklim aktivistleri, bu duyuru kapsamında İzmir Alsancak’ta da bir araya geldi. İklim aktivistleri, iklim krizinin sonuçları hakkında açıklama yaptı.  İklim aktivisti gençler, gezegenimiz üzerinde birçok canlı türünün yaşamını devam ettirebilmesi için uygun iklim koşullarına ihtiyaç olduğunu belirtti. Bu koşulların bozulmaması için bilim insanları tarafından ortaya atılan sınır dile getirildi. Dünyanın ısınma seviyesini 1,5 derecenin altında tutma çağrısı yapıldı.

MELİSA GÖNEN-DEMOKRAT GÜNDEM-İzmir’deki iklim aktivisti gençler de sosyal medya üzerinden yaptıkları duyuruyla bugün Alsancak’ta olacaklarını duyurmuştu.

İklim aktivisti Melisa Akkuş, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Türkiye ve dünya liderlerinin iklim adaletini sağlaması için eş zamanlı olarak açıklama yapılacağını duyurduklarını belirtmişti.

MELİSA AKKUŞ: “KARAR ALICI DÜNYA LİDERLERİ İKLİM TAZMİNATI VE ADALETİNİ BİR AN ÖNCE SAĞLAMALI”

Melisa Akkuş, “İklim aktivisti gençler olarak, yaşadığımız yerlerden hem ülkedeki hem de dünyadaki karar alıcılara, iklim grevleri ile sesleniyoruz. 25 Mart’ta 5 farklı kentte Küresel İklim Grevi düzenlemiştik. 23 Eylül’de ise karar alıcılar ve dünya liderlerinin iklim tazminatının ve iklim adaletinin sağlanmasını talep ediyor, bir araya geliyoruz” dedi.

“İKLİM ADALETİ İÇİN SES ÇIKAR”

Akşam saat 18.00’de Alsancak ÖSYM binası önünde toplanan iklim aktivisti gençler “Sermayeyi değil, gezegeni koru”, “İklimi değil sistemi değiştir” “Kömür, petrol, doğalgaz, yerin altında bırak”  “İklim adaleti için ses çıkar”, “Sınır yok, ulus yok, fosile geçit yok” şeklindeki sloganlarla Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne kadar yürüdü, ardından basın açıklaması yaptı.  

“2050 YILINA KADAR 143 MİLYONDAN FAZLA İKLİM GÖÇMENİ OLUŞMA TEHLİKESİ VAR”

İklim aktivistleri,  iklim krizinin yarattığı risk ve tehlikelerin altını çizerek, 2050 yılına kadar 143 milyondan fazla insanın su kıtlığından, deniz seviyesinin yükselmesinden ve mahsullerin yetersizliğinden dolayı “iklim göçmenlerine” dönüşeceği uyarısında bulundu.

Yapılan açıklamada şu tespit ve görüşlere yer verildi:

“Dünya sağlık örgütü, dünya nüfusunun yüzde 90’ının kirli hava soluduğunu vurguluyor. Her yıl 4,2 milyon kişi, hava kirliğine bağlı olarak erken yaşta ölüyor. Dünyada 2 milyar insan su sıkıntısı çekiyor, 4 milyar insan da yılda en az bir ay su kıtlığı yaşıyor. Türkiye’nin bazı kentlerinde hava kirliliği oranı, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği, aşılmaması gereken sınırın 2-3 kat üzerinde. En temel yaşamsal ihtiyaç olan beslenme zinciri büyük risk altında. Endüstriyel hayvancılık ve zehirli tarım faaliyetlerinin üretmiş olduğu gıda ürünlerine mahkûm hayatlar yaşıyoruz.

“İNSAN DIŞI TÜRLERİN YOK OLMA TEHLİKESİ İNSANLARI DA DOĞRUDAN ETKİLEYECEK”

Gıda, su, enerji, ilaç ve diğer genetik materyallerin elde edilmesinde önemli rol oynayan biyolojik çeşitlilik, iklimin düzenlenmesi, su kalitesinin sağlanması, kirliliğin önlenmesi, bitkilerin tozlaşması, taşkınların kontrolü, fırtına ve dalgaların önlenmesinde kilit önem taşır. Tarım faaliyetleri bakımından toprak canlıları, su kaynakları ve hava koşulları tüm bu ekosistem döngüsüne bağlı olarak değişim ve dönüşüm gerçekleştirir. Örneğin toprak altında ve üstünde yaşayan böcekler, kuşlar, kemirgenler tarım faaliyetlerine etkide bulunur. Dolayısıyla insan dışı türlerin yok olma tehlikesi insanları da doğrudan ilgilendirir.

“ENDÜSTRİYEL HAYVANCILIK EKOLOJİK YIKIMI BÜYÜTÜYOR”

Endüstriyel hayvancılık faaliyetleri ekolojik yıkımı büyüten önemli bir olgudur. Hayvancılık geniş arazi ve su kullanımı ihtiyacı duyar. Tarım faaliyetlerine göre çok daha fazla kaynak tüketen bu üretim biçimi aynı zamanda yoğun metan gazı salımı ile iklim değişikliğini büyütür. Araştırmalar, 2050 yılına kadar 143 milyondan fazla insanın su kıtlığından, deniz seviyesinin yükselmesinden ve mahsullerin yetersizliğinden dolayı “iklim göçmenlerine” dönüşeceğine işaret ediyor.”

GENÇLER ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE GÜVENMİYOR

Hiçbir denetim ve yaptırımı olmayan uluslararası sözleşmelere güvenmediklerini ifade eden iklim aktivisti gençler, hayatları ve gelecekleri için; kendilerinden başka kurtarıcı beklemeden bir araya geleceklerini de açıkladı.

İKLİM İÇİN TÜRKİYE TOPLULUĞU, TEHLİKELERİ MADDE MADDE SIRALADI

İklim İçin Türkiye Topluluğu’ndan Buse Mazı ve Akın Akşamoğlu tarafından yapılan basın açıklamasında; küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri, biyolojik çeşitlilik kaybı, su kıtlığı, dünyanın her yanını saran orman yangınları, temiz hava sorunu, buzulların erimesi, iklim göçleri, doğal olmayan doğa olayları, endüstriyel tarım ve hayvancılığa bağlı sorunlar da dahil olmak üzere çok yönlü sorunlarla karşı karşıya olduğumuzun altı çizildi.

İKLİM AKTİVİSTİ GENÇLER NE DÜŞÜNÜYOR?

Küresel İklim Grevine katılma nedenlerini sorduğumuz iklim aktivisti gençler  taleplerini aktardı. 

ZEYNEP GEZGİN: İKLİM FARKINDALIĞI YARATMAYA ÇALIŞIYORUZ

Herkesin sonuçlarını hissedebildiği küresel bir ekolojik çöküş içerisinde olduğumuzu ifade eden iklim aktivisti Gizem Zeynep Gezgin, iklim grevine katılma nedenini şu sözlerle açıkladı; “Doğaya, hayvanlara, insanlara özgürlük adına buradayım. Burada insanların gözünde iklim farkındalığı yaratmaya çalışıyoruz. İnsanların çoğu iklim krizini ciddiye almıyor. İnsanlar karşı karşıya olduğumuz krizi görmezden gelse de aslında bu kriz bütün günlük pratiklerimizi etkiliyor. Biz bunu insanlara açıklamaya çalışıyoruz.”

UMUT DENİZ GEZGİN: VEGANIM, İKLİM KRİZİNİN EN BÜYÜK NEDENİ HAYVANCILIK SEKTÖRÜ

Umut Deniz Gezgin ise Küresel İklim Grevi’nde bulunma nedenini şöyle ifade etti: “Ben bir vegan olarak iklim krizinin en büyük nedenlerinden birinin hayvancılık sektörü olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden buradayım.”

DERİN ENGÜR: İKLİM KRİZİ KÜRESEL BİR SORUN

Derin Engür ise “İklim krizi hepimiz için önemli ve küresel bir sorun, bunun için katıldım” dedi.

KUTAY ÖZKAN: ENERJİ SAVAŞLARI VE REKABET DOĞAYA ZARAR VERİYOR

Yürüyüşte bulunan gençlerden Kutay Özkan ise, katılım amacını dile getirdi. “Enerji savaşı ve rekabetler doğaya zarar veriyor. Bunun karşısında olduğumuzu göstermek için buradayız” dedi.

DÜNYANIN ISINMA ORANI BİR BUÇUK DERECENİN ALTINDA TUTULMALI

İklim aktivisti gençler, gezegenimiz üzerinde birçok canlı türünün yaşamını devam ettirebilmesi için uygun iklim koşullarına ihtiyaç olduğunu belirtti.

Bu koşulların bozulmaması için bilim insanları tarafından ortaya atılan sınır dile getirildi. Dünyanın ısınma seviyesini 1,5 derecenin altında tutma çağrısı yapıldı.

İKLİM AKTİVİSTİ GENÇLER: SINIRLARI AŞAN BİR YERYÜZÜ KARDEŞLİĞİ İNŞA EDENE, DOĞAYI VE YAŞAMI ÖZGÜRLEŞTİRİNCEYE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ

Kalplerinin, doğadan ve yaşamdan yana olan, dünyanın farklı yerlerinde sokaklarda olan arkadaşlarıyla birlikte attığını vurgulayan gençler; “Birlikte, sınırları, ulusları, türleri aşan bir yeryüzü kardeşliği inşa edene, doğayı ve yaşamı özgürleştirene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” vurgusunu yaptı.